Yetkin Bir Genç Olma Maceram!

Ada Dinmez
3 min readSep 30, 2021

--

Öncelikle size ilkokul ve ortaokul geçmişimden bahsetmek istiyorum. Ben hep ödevini tam ve zamanında yapan o çocuktum. Dışarıdan sadece akademik başarıyı önemseyen biri gibi görünürdüm ancak aslında, kendisine ve ailesine vakit ayırmayı 1. önceliği olarak belirlemiş bir çocuktum ben. Ödev eve kalmasın, vaktimi ona harcamayayım diye elimde kalem kağıtla eve doğru yürürken ödev yapar; evde ise vaktimi sürekli kitap okuyarak, film izleyerek geçirirdim. Resme ilgim ve yeteneğim olduğunu da evde boş vakitlerimden birinde keşfettim. Anlayacağınız o kendimi geliştirme tutkusu hep içimde vardı, sadece kendimi olduğum gibi kabullenmem zaman aldı.

Yaklaşık bundan 1 yıl önce lise ortamına ve “liseli” olma kavramına yeni yeni alışıyordum. Uzun mu uzun bir sınav maratonundan sonra ilk defa rahatlamış hissediyordum. Partiler, arkadaş gruplarıyla takılmalar ile sosyalleşiyor, aynı zamanda da lise sınavları ile boğuşuyordum. Ta ki o zamanlar bana anlamsız gelen “sadece 2 haftalık tatil” ortaya çıkana kadar…

Her insanda oluşan umuttan bende de vardı; bu virüs fazla etki etmeyecek, normale döneceğiz diye düşünürdüm. Yeni normalin bu olacağı aklımın ucundan bile geçmezdi. Herkes gibi ben de ne yapacağımı şaşırdım önce, 7/24 telefona bakmaya başladım. Uyku düzenim bozuldu.

Ve böyle maalesef aylarım geçti. Bazen bazı gerçekleri birilerinin yüzünüze tokat gibi vurması gerekir ya, işte ailemle olan tartışmamız bende bu etkiyi yarattı. Aylar sonra ilk defa, “Ben ne yapıyorum böyle, bu mu gelecekte istediğim Ada profili gerçekten?” diye sordum kendime.

Cevap tabii ki koskoca bir hayırdı, bunun üzerine hemen ne yapabilirim diye araştırmalara başladım. Hem mental hem de fiziksel olarak eski ve sağlıklı hâlime dönmem gerektiğini biliyordum. Sürecimin psikolojik açıdan çok zorlu geçtiğini söyleyebilirim çünkü kaybettiğim o ayları nasıl toparlayabileceğimi bilmiyordum, hatta toparlayabilir miydim ondan da emin değildim.

İşte bu emin olmama duygusu beni yavaşlatıyordu. Kararsızlığım ve kendime güvensizliğim nedeniyle yaptıklarımı ve kendimi çok sorguluyordum. Sürekli hangi bölümü, hangi okulda okumak istediğimi neden bilmiyorum diye kızıyordum kendime. Evet, bir ihtimaller bütününün parçası olmak ve seçebileceğiniz bir sürü kapının olması rahatlatıcı; ancak başka bir yönden baktığınızda da bir o kadar zorlayıcı. Beni korkutan asıl şey beni bekleyen kapının ardında ne olduğunu bilmemek ve gelecekte olmak istediğim profile ucundan bile yaklaşamama ihtimaliydi.

Bu kötü ihtimallerin ve o zamanki kendime güvensizliğimin beni yavaşlattığını fark ettikten sonra akışına bırakmaya karar verdim. Sadece araştırma yaptım; korkmadan, acaba başaramaz mıyım sorusunu kendime sormadan. Hayatımda hep rahat olduğumda sürprizlerle karşılaşmışımdır, o zaman da böyle olacağını biliyordum.

İlk araştırmalarım sonucunda karşılaştığım “Yetkin Gençler Eğitim Programı”nın çok ilgimi çektiğini ve başvurmak için nasıl can attığımı halen hatırlıyorum. Her ne kadar heyecanım başvuru tarihi geçmesi nedeniyle o gün sönmüş olsa da bir gün binlerce YetGen’linin arasına katılacağımı umuyordum. Nitekim öyle de oldu, hayat gerçekten sürprizlerle dolu değil mi (:

YetGen gerçekten hayatımın dönüm noktalarından biri; bana kendimi geliştirme isteğimin normal hatta benim karakterimde biri için yararlı olduğunu, yalnız olmadığımı ve gelecek korkularımdan bazılarının yersiz olduğunu hatırlattı. Bir bakıma da tutkularımı keşfetmek ve hayallerimi gerçekleştirene kadar mücadele etmek için bana alan sağladı.

Şu anda verdiğim emekler sonucunda gelecek hayalleri sağlam, öz güvenli ve aslında daha mutlu biriyim. Bu öğrenme ve gelişme sürecimin daha çook başında olduğumu biliyorum. Kendim ve dünya hakkında farkındalık kazanmaya çalışırken bir yandan da en azından dünyadan aldığım kadarını geri vermek istiyorum. Sadece tüketen değil, üreten tarafa da geçmenin vakti çoktan geldi geçiyor.

Hepinize kendinizi ve tutkularınızı bulabileceğiniz muhteşem bir yetkinlik yolculuğu dilerim! :)

Photo by Bekir Dönmez on Unsplash

--

--